Dünya otomotiv devi Toyota, sürdürülebilir bir geleceğin kapılarını aralamak adına karbon nötr bir toplum vizyonuyla hareket ediyor. Bu bağlamda, son dönemin en gözde teknolojilerinden biri olan hidrojen yakıt hücre teknolojisini kullanan Hilux prototipini tanıttı. Bu hamle, Toyota’nın sürdürülebilirlik yolculuğundaki önemli adımlarından birini temsil ediyor.
Toyota, çeşitli enerji kaynaklarına olan ihtiyaç doğrultusunda çok yönlü bir yaklaşımla hareket ediyor. Marka, global kullanıcıların ve pazarların farklı ihtiyaçlarına yanıt vermek üzere tam hibrit, plug-in hibrit, tam elektrikli ve şimdi de hidrojen yakıt hücreli araç seçeneklerini bir arada sunmayı hedefliyor. Hilux’ın hidrojen yakıt hücreli prototipi de bu vizyonun somut bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor.
Hidrojen yakıt hücreli Hilux prototipinin tanıtıldığı etkinlik, İngiltere’de gerçekleşti ve Toyota’nın liderliğini yaptığı bir konsorsiyumun desteğiyle hayata geçirildi. Bu konsorsiyum, Ricardo, ETL, D2H ve Thatcham Research gibi prestijli mühendislik firmalarını da bünyesinde barındırıyor. Hilux, dünya genelinde dayanıklılık ve güvenilirlikle özdeşleşmiş bir model olup, yeni güç ünitesi ile bu özelliklerini sıfır emisyonlu bir teknolojiye taşımayı hedefliyor.
Toyota’nın daha önce ticari olarak ürettiği ve başarısını kanıtlamış olan Mirai modelinin yakıt hücresi, Hilux’ın güç ünitesinin temelini oluşturuyor. Bu sıfır emisyonlu teknoloji sayesinde, aracın egzozundan sadece saf su salınımı gerçekleşiyor. Hidrojen, üç yüksek basınçlı tankta saklanıyor, bu da prototip Hilux modeline bataryalı elektrikli araçlardan daha uzun, 600 kilometreden fazla bir menzil sunuyor. Yakıt hücresinden elde edilen elektrik, hibrit bataryada saklanıyor ve bu batarya, aracın yükleme alanını bozmadan arka bölümde konumlandırılıyor.
2022 yılında hayata geçirilen bu projede, ilk prototip araç beş hafta önce tamamlandı ve yıl sonuna kadar 10 Hilux’ın daha üretilmesi planlanıyor. Bu araçların, seri üretim öncesi kapsamlı testlerden geçmesi bekleniyor. Toyota ve konsorsiyum ortakları, yakıt hücreli teknolojinin farklı uygulama alanları için potansiyelini araştırmaya devam edecek. Ricardo, önemli bir konsorsiyum ortağı olarak, aracın detaylı testlerini gerçekleştirecek ve 2025 sonrası için üretim modeli kararlarına katkı sağlayacak.
Özetle, Toyota’nın hidrojen yakıt hücreli teknolojiye yaptığı bu yatırım, markanın sürdürülebilir bir geleceği nasıl şekillendirmeyi planladığının açık bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Bu vizyon, hem Toyota için hem de otomotiv endüstrisi için heyecan verici bir dönemin başlangıcını müjdeliyor.